Çanakkale sağlık camiasının son beş yılı o kadar sancılı geçti ki; hani anlatılamaz, yaşanır!
deriz ya, işte tam anlamıyla öyle oldu. Uşak`tan Çanakkale`ye İl Sağlık Müdürü olarak atanan Ali Taşçı, orada yaptıklarının aynısını burada da yaptı. Uşaklıların kurtulduk
diye hayır yaptığı Ali Taşçı`nın, Çanakkale sağlık camiasına verdiği zararı bir çok insan duydu, gördü. Sendikalar defalarca tepki gösterdi. Tabip Odası defalarca tepki gösterdi. Ama o hep bildiğini okudu. Mobingler, sürgünler... Bağırmalar, çağırmalar. Düşünebiliyor musunuz, böyle bir ortamda insanlar çalışmak zorunda kaldı. Devlet Hastanesi Başhekimi Opt. Dr. Ufuk Tali kafayı yemek üzereydi desek, hafif kalır! Bakın eski Başhekim Kenan Eliuz döneminde Çanakkale sağlık alanında o kadar çok değerli insanı bünyesine katmıştı ki, çevre illerden hastalar gelirdi. Dönemin fiziki olarak zor koşullarına rağmen hem de. Ve işte bu Ali Taşçı denen adam döneminde onlarca değerli doktor Çanakkale`yi terk etti. Çanakkale sağlıkta birinci ligten hızlı bir düşüş yaşadı. Ve şu son salgın döneminde yaşadıklarımız. Çanakkale`nin vaka sayısında Türkiye birincisi olması. İstanbul`u bile sollaması. Durup dururken mi oldu acaba? Peki bu başarısızlığın baş sorumlusu kimdi? Deniz kenarlarını kapatan. 30 metrelik kordonu kapatıp, milleti sıkış tepiş iki metrelik kaldırımlarda yürümek zorunda bırakan kararların arkasında kim vardı? Halk bahçesini, Özgürlük parkını, piknik alanlarını kapatan. Aynı şekilde ilçelerde de bunu yapan. Sözde, hiçbir mantıklı açıklaması olmayan bu tedbirlerle psikolojimizi bozan kimdi? Sağlıkçıları delirttim, vatandaş da yesin kafayı diyen bir zihniyet vardı Çanakkale`de. Yine sağlık müdürlüğüyle iş yapan esnaf da çıkıp konuşsun. Alacaklarını alabildiler mi? Sağlık müdürlüğünden memnun olan kaç esnaf var çıkıp söylesin. Eczacılar Odası, Diş hekimleri Odası bir konuşsun da duyun. Herkes maske diye kıvranırken ve Sağlık Müdürlüğü`nün deposu maskeyle doluyken ne oldu? Korkuyorlardı konuşmaya. İşte bu durumları anlatan son yazımda artık dedim ki, AMAN ŞIH KIZMASIN, BİZ ÖLELİM! Arkadaş bu adamı alın bu görevden yeter dedim. Milletvekili Bülent Turan`a seslendim! Çünkü artık kimsenin dayanacak gücü kalmamıştı. Ve en sonunda gitti çok şükür. Giderken de bana dava açtı. Hareket etmişim falan filan! Çok sevindim. Bu memleketin gazetecisi olarak bu dava bana onur verdi. Giderim hakimin karşısında da anlatırım. Eminim, adliyenin önünde sendikalar, tabip odası, sağlık çalışanları da beni alkışlar. Arkasından teneke çalınan bir insansın be Ali Taşçı.. Son dönemde bürokrasideki kalitesizlik, beceriksizlik, liyakatsizlik tahammül sınırlarımızı zorladı. Giden Vali Orhan Tavlı`nın yaptıklarını anlatsak destan olur! Çok şükür ki, birer birer gidiyorlar.
YORUMLAR