Biz diye bir bütünlüğün var olduğunu söylemeyin, lütfen! Tüm terk edilişlere rağmen her şey yolundaydı, her şey yeniden güzeldi, huzur içindeydi ve güvendeydi. Sanki hiç yalnız kalınmayacak gibiydi hayat.
Evet, evet! Bu kez gerçekten ‘biz’ diye bir şey vardı. Her şey gerçekti. Sadece ölürsek vardı yalnızlık. İnsanları sevmenin ve güvenmenin bir hata olmadığını kanıtlamıştım, başarmıştım. Çok güçlü bir kahraman vardı sanki yanımda, beni tamamlayan bir kahraman. Düştüğümde elimden tutup kaldıracağı kadar değil, düşmeme izin vermeyeceği kadar güvendim ben.
Ama yine;
Güçlü zannettiğim, kahraman dediğim, canım dediğim… Kahraman değildi, o da insandı ve yine yalnız yaşıyorum. Bu kez başka bir yalnızlık yaşadığım, kaybetmemek için çaba sarf edemeyecek kadar kırılmış bir kalple yaşıyorum yalnızlığımı.
Bir daha asla ‘BİZ’ diye bir şeyin olmadığına inandığım bir yalnızlık bu ve bir daha asla hiç kimseyi kendim gibi hissedemeyecek bir yalnızlık bu.
Üzülmüyorum bu terk edilişe. İlk kez mahvetmiyorum kendimi. Öğrendim artık, öğretti hayat. Biliyorum artık…
‘Biz’ diye bir şey yok bu dünyada, asıl olan;
Ben, Sen, O, Bu, Şu…
Asıl olanın hepsi bu…
YORUMLAR